Türk Akademisi tarafından TÜBA ve Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nin destekleriyle Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te “Genç Türkologlar” yaz okulu gerçekleştirildi.

Yaz Okulu TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev, Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan ve Manas Üniversitesi Rektör Vekili Dr. Baktıgül Kalambekova’nın konuşmalarıyla açıldı.

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi yerleşkesindeki programa Azerbaycan, Bosna Hersek, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Makedonya Macaristan, Moğolistan, Özbekistan, Türkiye, Türkmenistan, Kuzey Kıbrıs, Başkurdistan, Tataristan'da ikamet eden 35 yaşın altında; en az yüksek lisans mezunu, doktora yapan ya da doktorasını tamamlamış, farklı ülkelerden 30 Türkolog katıldı.

Türkoloji araştırmalarının Türk devletleri, Türk halkları arasında ve araştırma dünyası için önemini vurgulamak üzere kurgulanan 2023 TÜBA Yaz Okulunda; Türk Dünyası Kavramı, Türk Devletleri Tarihi, Türk Dünyası Arkeolojisi, Türk Dünyası Sanat ve Düşünce Tarihi, Türk Dilleri ve Çağdaş Türk Dillerinin Genel Özellikleri, Türk Dünyası Mitolojisi ve Türk Dünyası Destan ve Efsaneleri konu başlıkları çalışıldı. Dersler, uluslararası üne sahip Türk cumhuriyetlerinden akademisyenler tarafından Türkçe verildi. 6 gün süren programda; günlük derslerin yanı sıra çalışma grupları, tamamlayıcı seminerler ve sosyal programlara da yer verildi. Katılımcılara program sonunda sertifikaları takdim edildi. 

TÜBA, uzun süredir Türki Cumhuriyetler, Balkanlar ve Ortadoğu bağlamında tematik yaz okulları düzenlediğini hatırlatan TÜBA Başkanı Şeker, Zengin akademisyen kadrosuyla gerçekleştirilen yaz okullarının katılımcıların da değerlendirdiği üzere en başından bu yana oldukça verimli geçtiğini söyledi. Yaz Okulunun Bişkek’te gerçekleştirilmesi için Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev ve Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Ceylan’ın birlikte karar aldıklarını kaydetti. Bu tür toplantıların kardeşliği ve birliği pekiştirirken el birliğiyle ortak kültürü canlı tuttuğunu, gelecek kuşaklara da aktarılmasını sağlayacak etkinlikler olarak planlandığını söyledi. Yaz Okulunun tam da bu misyona hizmet ettiğini vurguladı. Bir kısmı koşulları nedeniyle çevrimiçi katılım sağlayan bir kısmı ise programlarını değiştirerek uzun bir yolculukla yaz okulunda özveriyle yer alan akademisyenlere şükranlarının sunan Şeker, yaz okulunun geleneksel olarak devamlılığını sağlamak istediklerini söylerken verilen eğitimin çıktılarını görmenin bu süreklilik konusunda motive olduğunu belirtti.

Başkan Şeker şöyle konuştu “Türkoloji çalışmaları Türkçenin korunmasına ve tanıtımına katkıda bulunuyor. Türkçe, Azerice, Kazakça, Özbekçe, Kırgızca ufak tefek farklılıklarla konuşulup ve yazılsa da kök olarak Türkçenin kendi içinde bütünlüğü az hasarlı olarak devam ediyor. Bu hasarın ortak alfabe, ortak dil birliğiyle, Türkiye’nin öteden bu yana arzuladığı birlikteliği sağlama yolunda zorlukların el birliğiyle aşılacağını biliyoruz. Kazakistan’daki toplantıda bu yola girmemiz için atılan adımlardaki desteği dolayısıyla Prof. Mustafayev’e teşekkür ediyorum. Bu adımların faydası hemen ortaya çıkmayacaktır ama bizden sonraki kuşakların tüm bu adımların sonuçlarından istifade edeceğini de biliyoruz. Bu birlikteliğin tüm kardeşlerimize yeni ufuklar açacağını düşünüyoruz. Tarihin önünde vermiş olduğumuz sınavdan başarıyla çıkacağımıza inanıyoruz. Cengiz Aymatov’un da belirttiği gibi tarih bize fırsatlar sunuyor, bu fırsatları iyi değerlendirmemiz gerekiyor. El birliğiyle ortak dil, alfabe ve kültür anlayışına doğru adımlarımızı Yaz Okulu ve benzeri çalışmalarımızla, bilimsel yöntemlerle atmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi.